Bazı kaybedişler yeni kazanışların başlangıcı oluyor elbette.
Kesilmezse, kangren olan kolun, yok olur tüm vücudun.
Ne kadar acı versede geride kalanların hayatta kalması için intihar etmeli bazı yavru kartallar.
İnsan kaybettikleri karşısında verdiği mücadele kadar büyüktür.
Elbette iyikide kaybettim dememeli insan.
Yüzünü gerçek olana dönmeli insan.
Yolunu yerini ararken sormalı insan,
Allah'ım beni nasıl istiyorsan o hale döndür, diye.
Muhafaza edilmeyi istemeli insan;
fayfasız ve bereketsiz ilimden,
faydasız ve bereketsiz amelden,
faydasız ve bereketsiz insandan,
faydasız ve bereketsiz işlerden,
İstemeli, çokça istemeli, her daim istemeli insan;
Affedilmeyi, merhamet edilmeyi,
İki cihanda afiyeti ve azizliği,
Esrarını öğrenebilmeli,
İncinmemenin ve incitmemenin ilmini,
Ve şükretmeli insan;
Allah'ın kendisinden aldıkları için,
Zira imanı tam eylemek için çıkılan evlilik yolculuğunda
bir hayırsız sevgili çıkar, elma yerine naneyi tıkar ağzına.
Cennete niyet edersin, bir de bakmışsın ki
Zebani ile başbaşasın.
Sevdiğin ise büründüğü cennet örtüsü tesettürünü nefsinin dişleri arasında öğütmüş
Yeni aşklara, yeni heyecanlara yelken açmakta.
Önce terk-i tesettür sonra terk-i iman, yoksa tam tersimiydi.
Yoksa tesettürsüz de olur muydu iman.
Allah'ın senin için hayırlı olanı sana helal yapması,
hayırsız olanı sana haram etmesi de
büyüklüğünden cömertliğinden değil midir oysa ki
Düştüm dünya hevesine
kaldır beni Allah'ım
Kayboldum aşk gayesine
Burdur beni Allah'ım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder